Bozcaada!!
Dedim ve sizin de yüzünüzde bir tebessüm belirdi değil mi?
Çünkü güzelim ada hak ediyor bu gülümseyişi.. Şarap,
rakı-balık, buz gibi deniz, sıcacık kumlar , envai çeşit ev yapımı
reçel, yel değirmenlerinde gün batımı derken alıp uzaklaştırıyor şehrin tozunu
pasını üzerinizden.. Biz de tam da bu fikriyatla ve aynı gülümseyişle
döküldük yollara..
İstanbul'dan adaya gidecekler için ya araba ya da otobüs
seçenekler arasında...
Arabayla uğraşamam ben otobüsüme atlar giderim diyenler için; Çanakkale Truva, İstanbul Seyahat, Kamil Koç, Metro, Pamukkale
gibi otobüs firmaları ile görüşerek tatil tarihinizden en az 1 hafta önce
biletinizi garantiye almanızı tavsiye ederim. Yolculuk 9 saat civarında
süremekle birlikte güncel bilet fiyatı Kamil Koç'ta 75 tl idi.
Arabayla gideyim kafam rahat olsun diyenler içinse; Istanbul -Bozcada arasında 2 adet feribot kullanmanız gerekecek..
Haftasonu için adaya gideceklerin cumartesi sabah ilk feribotla
adaya geçip zaman kaybetmemesi için gece en geç saat 3 gibi yola dökülmeleri
gerekiyor...
Gestaş'ın Çanakkale Boğazı'nı
geçmek için düzenlediği feribotun sefer saatlerini kontrol
etmeyi ihmal etmeyin. Araç için ödeyeceğiniz meblağ tek yön 35 tl.
Boğazı
aştıktan sonra Geyikli Feribot iskelesine gidip sabah 8 'deki ilk feribot
için sıraya girin.. Gidiş- dönüş 70 tl ödemek suretiyle kısa bir süre
sonra Bozcada kollarını açmış sizi bekliyor olacak..
NOT: Adaya
ulaştıktan sonra aracınızı ücretsiz park edebileceğiniz bir otopark var.
Girişte hemen sol tarafta.. Girişteki görevlilere sorarsanız hemen
yönlendireceklerdir. Boşuna otopark ücreti ödemeyin.
ÖNEMLİ NOT: Adaya varır varmaz dönüş feribotuna rezervasyonunuzu yaptırmayı unutmayın!
Ada vapuru yandan çarklı :) |
Konaklama
için biz bu defa ev kiralamayı tercih ettik ev fiyatı 250 tl ve Lalezar kahvaltı
salonunda kahvaltı
dahil. Evde 6 kişi rahatlıkla konaklayabilir. Özcan bey'de çok tatlı bir
ev sahibi..
(Evimiz
iskeleye 10 dk yürüyüş mesafesindeydi.)
İskele'de
iner inmez insan sokaklarda kaybolmak istiyor. Arabamızı park ettiğimiz
gibi sokaklara vuruyoruz kendimizi..
Şiir gibi, huzur sinmiş sokaklar, rengarenk çiçeklere bezenmiş.. Sürekli bir fotoğraf çekme
isteği ile yanıp tutuşuyor insan..
Bozcada sokakları- Rum mahallesi |
Sosyal
medyada sık sık fotoğraflarına rastladığım Rengi-gül'de mi
kahvaltımızı yaparız diye planlamıştık ancak hesaba katmadığımız tek şey
adadaki yoğunluk ve rezervasyon zorunluluğu oldu.
Güç bela
bulduğunuz bir yerin kapısından
-
Rezervasyonunuz var mıydı?
-
Yoktu.
- Hımm çok
yoğunuz. gibi bir cevapla ayrılmanız olası.
Keza başımıza bizzat bu geldi. Okuduğum bloglar , yorumlar REZERVASYONN diye yırtınırken ben yine - Biz Türk'üz bize bişi olmaz moduna girip cengaverce gittim ama ellerim bomboşş yüreğimde bir sızı dramında ayrıldık.
Keza başımıza bizzat bu geldi. Okuduğum bloglar , yorumlar REZERVASYONN diye yırtınırken ben yine - Biz Türk'üz bize bişi olmaz moduna girip cengaverce gittim ama ellerim bomboşş yüreğimde bir sızı dramında ayrıldık.
Sosyal medya
en büyük yardımcımız oluyor Türk mahallesindeki Asude Ada'yı aramaya
başlıyoruz. Ada halkından yol tarifi alırken Türk tarafının en iyi
kahvaltısıdır yorumunu aldık haksız sayılmazlar..
Güzelimm
bir cafe tatlı mı tatlı servis personeli.. Ada bizi ancak bu kadar güzel
misafir etmeye başlayabilirdi. Sosyal medya üzerinden yaptığım incelemeler beni
yine yanıltmadı... Yöresel lezzetlerle taçlandırılmış güzelimm kahvaltı..
3 kişi için 2 kişilik kahvaltı sipariş ettik bize fazlasıyla yetti.
Sahanda yaptıkları yumurtaya koydukları baharatlar bizi bizden aldı.
Kabak reçeli gözümün bebeği oldu.
Asude Ada'daki sabah kahvaltımız |
Karnımız tok sırtımız pek şimdi bir kahve ile
yolculuğun yükünü omuzlarımızdan atma zamanıdır diyip… Cold-brew kahvesi ile
gönlümüzü fetheden Coffe Shelter’a
uğruyoruz.
İşletmecisi dünya tatlısı.. İnanılmaz güzel bir mekan yaratmış.. Resmen Karaköy kafelerinin marjinalitesi adaya taşınmış.. Benden kendilerine 5 üzerinden 15 .
Ada’ya gidecek kahve severler.. Denemeden dönmeyin!
Gelmişiz 48 saatliğine niye pis boğazlık yapmıyoruz??! Diye düşünerek kendimizi Çiçek Fırın'a atıyoruz. Dondurması gerçekten anlatıldığı kadar lezzetli.. Eski Kahve ‘de bir limonata ardından artık plaj zamanıdır.. Ayazma koyuna doğru yine döküldük yollara..
![]() |
Hizmette sınır tanımayanların mekanı "Coffe Shelter" |
Ada’ya gidecek kahve severler.. Denemeden dönmeyin!
Gelmişiz 48 saatliğine niye pis boğazlık yapmıyoruz??! Diye düşünerek kendimizi Çiçek Fırın'a atıyoruz. Dondurması gerçekten anlatıldığı kadar lezzetli.. Eski Kahve ‘de bir limonata ardından artık plaj zamanıdır.. Ayazma koyuna doğru yine döküldük yollara..
Deniz masmavi, berrakk ve buzzz gibi….
Neymiş efendim pis boğazlılığınızın esiri olup
plaja geç kalmıyormuşsunuz.. Yoksa ne oluyormuş.. Sığınacak bir gölge bulmak
mümkün olmuyormuş.. Ha diyelim ki geç kaldınız bizim gibi.. O zaman havlunuzu yere
atıp denize gidip gelip azcık
kuruyup yol kenarındaki tesislerde ( Koreli, Paşa , Ali baba , Vahit'in yeri , Thenes) kendinizi yemek , buz gibi bira, dondurma vs ile ödüllendirerek biraz zaman geçirebilirsiniz.
NOT: Araba
ile şehir merkezinden yaklaşık 15 dk uzaklıkta olan Ayazma koyuna ulaşmak için dolmuş
seçeneği söz konusu.. Sanırım yarım saatte bir şehir merkezinden kalkıyor.
Yel değirmeninde
gün batımını kaçırmamak için 17:45 gibi yola çıkmak lazım. Trafikten kaçayım soluk alayım dediğiniz yerde
trafikte sıkışabilirsiniz. Piknik sepetini , şarabını , selfie çubuğunu alan
Gün batımına koşuyor.. Cam kadehi ile geleni kıskanırım derseniz sizde
kadehinizi sepetinizi kapıp gidin! Bu manzara eminim nefesinizi kesecek ve
fotoğraf severler like-larına like katacaktır.
Sağda solda
alkışlar kopabilir… Sakin olun! Birine evlenme teklif ediliyordur. ! İşte bir o
kadar da romantik oluyor..
Güneş batar- batmaz koştur koştur kaçtık
trafiğe yakalanmamak için malum 48 saate çok şey sığdırmamız gerekiyordu.
Ilk hedef
evimiz ve tuzlarımızdan arınıp akşam yemeğine hazırlanmak.. Ada oldukça
salaş bir yer.. Hem de Arnavut kaldırımlı..
Sevgili kadın arkadaşlarım hadi o topuklular çıksın valizden...
Tabi ki yine rezervasyonumuz yoktu.. Spontan
bir şekilde bizi müzikleri ile içeri çağıran KAPI14’te rakı-balık yapmaya, sohbet etmeye karar verdik.. 5 kişi
oturduğumuz sofradan 375 tl gibi cüzi bir rakama kalktık.. ( 70 ‘lik yeni rakı, bilimum meze, balık,
salata, kalamar, karides.. ) Yediğim en güzel balık, tattigim en güzel mezeler diyemem ama kötü hiç diyemem... Müzikler bizi içeri davet etti hem nispeten gerilerde kaldigi icin o asiri kalabaliktan uzak sakin sakin sohbetimizi ettik..
Gece burda bitmez dedik ve kapısında "bazen açık" yazan Bakkal adlı koktely barımızda aldık soluğu.. Çok bekletiyorlar ancak çok güzel koktely yapıyorlar.. ( Fiyat bilgisi: çilekli mojito : 35 tl )
![]() |
KAPI-14 |
![]() |
BAKKAL |
Sabah erkenden kalkıp ev sahibinin kahvaltı salonunda kahvaltımızı yapıyoruz.. Kahvaltımız gözümüzü doyurdu doğrusu. Pişi, İncir reçeli bir harikaydı...
Aynı sırayla Coffe Shelter, Eski kahve, Çiçek Fırın, Ayazma koyu..
Biraz erken dönüp Veli dede fırınından damla sakızlı kurabiye almalı... Şarap evlerinden şarap almalısınız. Karadut şarabını çok beğendim.. Şiddetle tavsiye ediyorum.
Zamanın durduğu bir yer hayal edin.. Yolların kekik koktuğu , üzüm bağlarıyla çevrili , masmavi denizi , rengarenk sokaklarıyla kocaman huzurlu kollarına sizi alıp sarıp sarmayalan ...
Bırakın gitmeyi yazarken bile mutlu eden bir yer Bozcaada... Diyeceğim o ki.. Siz de mutlaka bir gün Bozcaadayı görmelisiniz.. Şiir kokan sokaklarda kaybolmalı, gün batımında adaya bir kez daha aşık olmalı, huzur içinde sohbet edip köy içinde enfes yemeklerle midenizi şenlendirmeli.. Koylarda denize girip keyiflenmeli.. Zamanı durdurmalı , huzurla dolmalı. Ciğerinize Adayı doldurup aklınızı orda bırakıp gelmelisiniz..
Ağustosta tekrar yarım kalanları yazmak üzere..
Temmuz 2015
Aynı sırayla Coffe Shelter, Eski kahve, Çiçek Fırın, Ayazma koyu..
Biraz erken dönüp Veli dede fırınından damla sakızlı kurabiye almalı... Şarap evlerinden şarap almalısınız. Karadut şarabını çok beğendim.. Şiddetle tavsiye ediyorum.
Zamanın durduğu bir yer hayal edin.. Yolların kekik koktuğu , üzüm bağlarıyla çevrili , masmavi denizi , rengarenk sokaklarıyla kocaman huzurlu kollarına sizi alıp sarıp sarmayalan ...
Bırakın gitmeyi yazarken bile mutlu eden bir yer Bozcaada... Diyeceğim o ki.. Siz de mutlaka bir gün Bozcaadayı görmelisiniz.. Şiir kokan sokaklarda kaybolmalı, gün batımında adaya bir kez daha aşık olmalı, huzur içinde sohbet edip köy içinde enfes yemeklerle midenizi şenlendirmeli.. Koylarda denize girip keyiflenmeli.. Zamanı durdurmalı , huzurla dolmalı. Ciğerinize Adayı doldurup aklınızı orda bırakıp gelmelisiniz..
Ağustosta tekrar yarım kalanları yazmak üzere..
Temmuz 2015
Show Conversion Code Hide Conversion Code Show Emoticon Hide Emoticon